1 Ekim 2012 Pazartesi

Yurt Dışı İştirak Kazançları İstisnası


Yurt Dışı İştirak Kazançları İstisnası

Koray ATEŞ

SMMM-E. Öğretim Görevlisi
Akdeniz Denetim YMM Ltd.Şti



- 22.02.2012 -



Soru: Yurt dışı iştirak kazançları istisnası hakkında bilinmesi gerekenler



Cevap: Nasıl ki yurt içinde bir şirketten elde edilen iştirak geliri Kurumlar Vergisinden istisna ise yurt dışı bir şirketten elde edilen iştirak kazancı da belli şartların oluşması halinde kurum kazancından istisna edilmiştir. Yurt dışı iştirak kazançlarıyla ilgili istisna uygulaması, 5520 sayılı yeni Kurumlar Vergisi Kanunu’nda, yurt dışından elde edilen kazancın şube kazancı veya iştirak kazancı olmasına göre, iki farklı şekilde düzenlenmiştir.



Yurt dışı iştirak kazançlarıyla ilgili istisna şartları Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 5/1-b maddesinde düzenlenmiş olup, aşağıdaki gibidir;



“Kanuni ve iş merkezi Türkiye’de bulunmayan anonim ve limited şirket niteliğindeki şirketlerin sermayesine iştirak eden kurumların, bu iştiraklerinden elde ettikleri aşağıdaki şartları taşıyan iştirak kazançları;



1) İştirak payını elinde tutan şirketin, yurt dışı iştirakin ödenmiş sermayesinin en az % 10’una sahip olması,



2) Kazancın elde edildiği tarih itibariyle iştirak payının kesintisiz olarak en az bir yıl süreyle elde tutulması[1]



3) Yurt dışı iştirak kazancının kar payı dağıtımına kaynak olan kazançlar üzerinden ödenen vergiler dahil iştirak edilen kurumun faaliyette bulunduğu ülke vergi kanunları uyarınca en az % 15 oranında gelir ve kurumlar vergisi toplam vergi yükü taşıması; iştirak edilen şirketin esas faaliyet konusunun, finansal kiralama dahil finansman temini veya sigorta hizmetlerinin sunulması ya da menkul kıymet yatırımı olması durumunda, iştirak edilen kurumun faaliyette bulunduğu ülke vergi kanunları uyarınca en az Türkiye’de uygulanan kurumlar vergisi oranında gelir ve kurumlar vergisi benzeri toplam vergi yükü taşıması,



4) İştirak kazancının, elde edildiği hesap dönemine ilişkin kurumlar vergisi beyannamesinin verilmesi gereken tarihe kadar Türkiye’ye transfer edilmesi.



Yurt dışındaki inşaat, onarım, montaj işleri ve teknik hizmetlerin yapılabilmesi için ilgili ülke mevzuatına göre ayrı bir şirket kurulmasının zorunlu olduğu durumlarda, özel amaç için kurulduğunun ana sözleşmelerinde belirtilmesi ve fiilen bu amaç dışında faaliyetinin bulunmaması şartıyla, söz konusu şirketlere iştirak edilmesinden elde edilen kazançlar için bu bentte belirtilen şartlar aranmaz.



Bu bent uyarınca vergi yükü, kanunî veya iş merkezinin bulunduğu ülkede ilgili dönemde tahakkuk eden ve kâr payı dağıtımına kaynak olan kazançlar üzerinden ödenen vergiler dahil olmak üzere toplam gelir ve kurumlar vergisi benzeri verginin, bu dönemde elde edilen toplam dağıtılabilir kurum kazancı ile tahakkuk eden gelir ve kurumlar vergisi toplamına oranlanması suretiyle tespit edilir.”



Buna göre istisnadan yararlanma koşullarını şu şekilde sıralayabiliriz.



- İştirak edilen kurumun anonim veya limited şirket niteliğinde bir kurum olması gerekmektedir. Bu çerçevede, kurum olarak nitelendirilmekle birlikte anonim şirket veya limited şirket niteliğinde olmayan kurumlardan elde edilecek iştirak kazançları bu istisnadan yararlanamayacaktır.



- İstisnadan yararlanabilmek için iştirak edilen kurumun kanuni ve iş merkezinin her ikisinin de Türkiye’de olmaması gerekmektedir.



- İştirak payını elinde tutan kurumun, iştirak kazancını elde ettiği tarih itibariyle yurt dışı iştirakin ödenmiş sermayesinin en az % 10’una sahip olması gerekmektedir. Bu oranın, kazancın elde edildiği tarihten itibaren geriye doğru kesintisiz olarak bir yıl süreyle devam ettirilmiş olması da şarttır.



- İştirak payını elinde tutan kurumun yurt dışı iştirak paylarını, iştirak kazancının elde edildiği tarih itibariyle en az bir yıl süreyle ve kesintisiz olarak elde tutması gerekmektedir. Rüçhan hakkı kullanılmak suretiyle veya yurt dışı iştirakin iç kaynaklarından yapılan sermaye artırımları nedeniyle elde edilen iştirak payları için bir yıllık elde tutulma süresinin tespitinde, sahip olunan eski iştirak paylarının elde edildiği tarih esas alınacaktır.



- İştirak kazançlarının, kâr payı dağıtımına konu olan kazançlar üzerinden ödenen vergiler dahil olmak üzere doğduğu ülke kanunları uyarınca en az yüzde 15 oranında gelir ve kurumlar vergisi benzeri bir yükü taşıması gerekmektedir. Yüzde 15 oranı nominal bir oranı değil, efektif bir oranı temsil etmektedir. Yani, vergi yükü yurt dışındaki iştirakin bulunduğu ülkede ilgili dönemde tahakkuk eden ve kâr payı dağıtımına kaynak olan kazançlar üzerinden ödenen vergiler de dahil olmak üzere, toplam gelir ve kurumlar vergisi benzeri verginin, bu dönemde elde edilen dağıtılabilir brüt kurum kazancına (tahakkuk eden gelir ve kurumlar vergisi dahil) oranlanması suretiyle bulunacaktır.



Uygulama :

Yurt Dışında Ödenen Vergi Toplamı : 10.000 TL



Ticari Kazanç : 120.000 TL

KKEG : 20.000 TL

Vergi Matrahı : 140.000 TL

Vergi Yükü : 10.000 / 120.000 = 0,09

Şirketin yurt dışı vergi yükü yüzde 9 olmasından dolayı iştirak kazançları istisnasından yararlanılamayacaktır.



- İştirak kazancının, elde edildiği hesap dönemine ilişkin kurumlar vergisi beyannamesinin verilmesi gereken tarihe kadar Türkiye’ye transfer edilmesi gerekmektedir. Bu hüküm uyarınca, elde edilen iştirak kazancının belirtilen tarihe kadar transfer edilmeyen kısmı istisnadan yararlanamayacaktır.



Yurt dışı iştirak kazancı istisnasından yararlanılabilmesi için yukarıda yer alan koşulların birlikte gerçekleştirilmesi şarttır. Bu anlamda, koşullardan herhangi birinin olmadığı durumda, diğer bütün koşullar sağlansa bile elde edilen kazanç istisnadan yararlanamayacaktır. Bunun tek istisnası, yurt dışındaki inşaat işlerinin yapılabilmesi için ilgili ülke mevzuatına göre ayrı bir şirket kurulmasının zorunlu olduğu durumdur. Yurt dışındaki inşaat, onarım, montaj işleri ve teknik hizmetlerin yapılabilmesi için ilgili ülke mevzuatına göre ayrı bir şirket kurulması zorunlu ise söz konusu şirkete iştirak edilmesinden elde edilen kazançlara, herhangi bir şart aranmaksızın istisna uygulanacaktır.



Yurt dışı şube kazançlarıyla ilgili, inşaat işlerini de kapsayan genel istisna prensibi böyle olmakla birlikte, 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 5/1-h maddesinde, yurt dışı inşaat kazançlarıyla ilgili özel bir istisna hükmüne yer verilmiştir. Buna göre;



“Yurt dışında yapılan inşaat, onarım, montaj işleri ile teknik hizmetlerden sağlanarak Türkiye’de genel sonuç hesaplarına intikal ettirilen kazançlar” kurumlar vergisinden istisna edilmiştir. Söz konusu hükme göre, istisnadan yararlanılabilmesi için aranan tek şart, bu kazançların Türkiye’de genel netice hesaplarına intikal ettirilmesinden ibarettir. Ancak, istisnadan yararlanmak için kazancın Türkiye’ye getirilme şartı aranmamaktadır.





[1] Rüçhan hakkı kullanılmak suretiyle veya yurt dışı iştirakin iç kaynaklarından yapılan sermaye artırımları nedeniyle elde edilen iştirak payları için sahip olunan eski iştirak paylarının elde edilme tarihi esas alınır.





Koray ATEŞ

SMMM-E. Öğretim Görevlisi

Akdeniz Denetim YMM Ltd.Şti.

Fax:0224 224 53 54

korayates@muhasebetr.com



Kaynak: www.MuhasebeTR.com

(Bu makale yazılı veya elektronik ortamda kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)

Yurtdışı iştirak kazançları istisnası

Yurtdışı iştirak kazançları istisnası

Akşam Gazetesi
Metin Taş-Sezgin Özcan


Kurumlar vergisi mükelleflerinin; yurtdışında faaliyet gösteren (kanuni ve iş merkezi Türkiye'de bulunmayan) anonim ve limited şirket niteliğindeki şirketlerin sermayesine iştirak etmelerinden kaynaklanan kazançlar (iştirak kazançları) kurumlar vergisinden istisna edilmiş durumda.

Temel amacı çifte vergilemenin önlenmesi olan iştirak kazançları istisnası her durumda uygulanamıyor. İstisnanın uygulanabilmesi için bazı şartların sağlanması gerekiyor.

PAY VE SÜRE ŞARTI

İştirak kazançları istisnasının ilk şartı; iştirak payını elinde tutan şirketin, yurt dışı iştirakin ödenmiş sermayesinin en az yüzde 10'una sahip olması. Burada belirtilen yüzde 10'luk oran sermaye payını değil; ödenmiş sermayedeki payı ifade ediyor.

Kazancın elde edildiği tarih itibariyle iştirak payının kesintisiz olarak en az bir yıl süreyle elde tutulması, iştirak kazançları istisnasından yararlanmanın ikinci şartı. Rüçhan hakkı kullanılarak veya yurt dışı iştirakin iç kaynaklarından yapılan sermaye artırımları nedeniyle elde edilen iştirak payları için sahip olunan eski iştirak paylarının elde edilme tarihi esas alınıyor.

VERGİ YÜKÜ ŞARTI

İştirak kazançları istisnasının üçüncü şartı, yurtdışında vergiye tabi tutulan iştirak kazancının taşıması gereken vergi yükü ile ilgili. Buna göre; yurt dışı iştirak kazancının kar payı dağıtımına kaynak olan kazançlar üzerinden ödenen vergiler dahil iştirak edilen kurumun faaliyette bulunduğu ülke vergi kanunları uyarınca en az yüzde15 oranında gelir ve kurumlar vergisi benzeri toplam vergi yükü taşıması gerekiyor.

İştirak edilen şirketin esas faaliyet konusunun finansal kiralama dahil finansman temini veya sigorta hizmetlerinin sunulması ya da menkul kıymet yatırımı olması durumunda; yüzde 15'lik vergi yükü şartı değişiyor. Bu durumda, iştirak edilen kurumun faaliyette bulunduğu ülke vergi kanunları uyarınca en az Türkiye'de uygulanan kurumlar vergisi oranında gelir ve kurumlar vergisi benzeri toplam vergi yükü taşıması şartı aranıyor.

VERGİ YÜKÜNÜN TESPİTİ

Vergi yükünün tespiti; kanun” veya iş merkezinin bulunduğu ülkede ilgili dönemde tahakkuk eden ve kar payı dağıtımına kaynak olan kazançlar üzerinden ödenen vergiler dahil olmak üzere toplam gelir ve kurumlar vergisi benzeri verginin, bu dönemde elde edilen toplam dağıtılabilir kurum kazancı ile tahakkuk eden gelir ve kurumlar vergisi toplamına oranlanması yoluyla yapılıyor.

KAZANCIN GETİRİLME ŞARTI

İştirak kazançları istisnasından yararlanmanın son şartı; iştirak kazancının, elde edildiği hesap dönemine ilişkin kurumlar vergisi beyannamesinin verilmesi gereken tarihe kadar Türkiye'ye transfer edilmesi.

Bu şartın sağlanması için, iştirakten elde edilen kazanç ile ilgili bilgilerin muhasebe kayıtlarına girmesi yeterli değil. Söz konusu kazancın hem kayıtlara alınması hem de kazancın fiilen Türkiye'ye getirilmesi gerekiyor. Diğer bütün şartlar sağlanmış olsa bile bu şart sağlanamadığında istisnadan yararlanılamıyor.

AKLINIZDA BULUNSUN

İnşaat ve teknik faaliyetlerde şartlar

Yazımızda kısaca açıklamaya çalıştığımız yurtdışı iştirak kazançları istisnası, yurt dışındaki inşaat, onarım, montaj işleri ve teknik hizmetleri konu edinen iştiraklerden elde edilen kazançlar için farklı uygulanıyor.

Bu durumdaki iştiraklerden elde edilen kazançlar için istisnadan yararlanılması için belirtilen şartlardan hiçbirisinin sağlanması gerekmiyor. Ancak bunun için;

- Yurt dışındaki inşaat, onarım, montaj işleri ve teknik hizmetlerin yapılabilmesi için ilgili ülke mevzuatına göre ayrı bir şirket kurulmasının zorunlu olması,

- Şirketin bu özel amaç için kurulduğunun ana sözleşmelerinde belirtilmesi ve fiilen bu amaç dışında faaliyetinin bulunmaması gerekiyor.

Kıdem tazminatı fonu şimdilik gündemden kalktı

20 YILLIK çalışanım, kıdem tazminatı fonu ile ilgili yasa çıktığında benim durumum ne olacak? H. Dinçer

Kıdem Tazminatı Fonu kurulmasına ilişkin olarak ortada henüz yasa tasarısı bile yok. Ortada dolaşan bir yasea tasarı taslağı vardı, Başbakan kıdem tazminatı konusunun gündemden kaldırılması talimatı verdi ve kıdem tazminatında değişiklik yapılması şimdilik gündemde değil.

Tasarı taslağında da kazanılmış hakların korunması öngörülüyordu. Yani birikmiş kıdem tazminatlarından işverenin sorumlu olması, Fonun yürürlüğe gireceği tarih itibariyle birikmiş kıdem tazminatlarının, mevcut kıdem tazminatına hak kazanma şartları sağlandığında işveren tarafından, fon dönemine ilişkin tazminatların ise fondan ödenmesi öngörülüyor.

GÜNÜN SÖZÜ

'Her bildiğinizi söylemeyin; fakat her söylediğinizi bilin.' Marcel Lenoir

Kaynak:Akşam Gazetesi

LİMİTED ŞİRKET SÖZLEŞMESİ




LİMİTED ŞİRKET SÖZLEŞMESİ

KURULUŞ:

Madde1- Aşağıdaki adları, soyadları, yerleşim yeri ve uyrukları yazılı kurucular arasında bir Limited Şirket kurulmuştur.

Sıra no

1 Kurucunun Adı ve Soyadı

………………………………. Yerleşim Yeri

………………..

Uyruğu T.C. Kimlik No

………. ………………



(Kurucuların en az bir gerçek veya tüzel kişi olması ve ortak sayısının elliyi aşmaması gerekmektedir. Tüzel kişi kurucu ortakların unvanları, merkezleri ve ticaret sicili numaralarının yazılması zorunludur. Madde 573/1, 574/1)



ÜNVAN:

Madde 2- Şirketin ünvanı .............................................................. Limited Şirketidir.

(İşletme konusunun ticaret unvanında gösterilmesi zorunludur. Madde 43)

AMAÇ VE KONU:

Madde 3- Şirketin amaç ve konusu başlıca şunlardır.

a. ..............................................................

b. ..............................................................

c. ..............................................................

(Şirketin işletme konusunun esas noktaları belirtilmeli ve tanımlanmalıdır. Özel kanunlardaki hükümler saklı kalmak kaydıyla, limited şirketler, kanunen yasaklanmamış her türlü ekonomik amaç ve konular için kurulabilir. Madde 576, 573/3)



ŞİRKETİN MERKEZİ:

Madde 4- Şirketin merkezi ........................’dır. Adresi …………………… dir. Adres değişikliğinde yeni adres, ticaret siciline tescil ve Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde ilan ettirilir. Tescil ve ilan edilmiş adrese yapılan tebligat şirkete yapılmış sayılır. Tescil ve ilan edilmiş adresinden ayrılmış olmasına rağmen, yeni adresini süresi içinde tescil ettirmemiş şirket için bu durum fesih sebebi sayılır

SÜRE:

Madde 5- Şirketin süresi, kuruluşundan itibaren (…) yıldır. Bu süre şirket sözleşmesini değiştirmek suretiyle uzatılıp kısaltılabilir.

(Şirketin varsa süresi belirtilmelidir. Herhangi bir süre belirlenmemiş ise “Süresiz” ibaresi yazılmalıdır. Madde 587)

SERMAYE :

Madde 6- Şirketin sermayesi ........................ paya ayrılmış ..................Türk Lira

olup bunun,

...................... paya karşılık olan .......................... Türk Lirası .............................

...................... paya karşılık olan .......................... Türk Lirası .............................

tarafından tamamen taahhüt edilmiş ve nakden taahhüt edilen esas sermaye paylarının itibari değerlerinin ¼ ü şirketin tescilinden önce ödenmiş olup, geri kalan ¾’ü ise genel kurulun alacağı kararlara göre şirketin tescilini izleyen yirmidört ay içinde ödenecektir. Bu husustaki ilanlar şirket sözleşmesinin (….) maddesine göre yapılır.

(Şirket sermayesi onbin Türk Lirasından az olamaz. Farklı itibari değerde paylar belirlenebilir. Ancak, esas sermaye paylarının değerleri yirmibeş Türk Lirası veya katları şeklinde belirlenmelidir. Madde 580, 583)

İLAN:

Madde 7- Şirkete ait ilanlar…………………………………………………………. yapılır.

(Şirkete ait ilanların ne surette ve hangi sürede yapılacağı açıkça belirtilir. Genel kurul toplantılarına ilişkin ilanların toplantı gününden en az on gün önce yapılması zorunludur. Genel kurulun toplantıya çağrılmasına ilişkin ilanların Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde ve internet sitesi açma yükümlülüğü varsa internet sitesinde yapılması zorunludur. (Madde 576/1-e, 617/2, 617/3)

ŞİRKETİN İDARESİ:

Madde 8- Şirketin işleri ve işlemleri genel kurul tarafından seçilecek bir veya birkaç müdür tarafından yürütülür.

İlk ..............yıl için ..................................................... şirket müdürü olarak seçilmiştir.



TEMSİL:

Madde 9- Şirketi müdürler temsil ederler. Şirketi ilzam edecek imzalar genel kurul tarafından tespit, tescil ve ilan olunur.

(Şirket ortaklarından en az birine şirketin yönetim hakkının ve temsil yetkisinin verilmesi gerekir. Madde 623)

HESAP DÖNEMİ:

Madde 10- Şirketin hesap yılı Ocak ayının birinci günü başlar ve Aralık ayının 31. günü sona erer. Yalnız ilk hesap yılı şirketin kesin surette kurulduğu tarihten başlayarak Aralık ayının sonuncu günü biter.

KARIN TESPİTİ VE DAĞITIMI:

Madde 11- Şirketin net dönem karı yapılmış her çeşit masrafların çıkarılmasından sonra kalan miktardır. Net dönem kârından her yıl %5 genel kanuni yedek akçe ayrılır; kalan miktar, genel kurul kararı ile pay sahiplerine kar payı olarak dağıtılır. Kar payı, esas sermaye payının itibari değerine, yerine getirilen ek ödeme yükümlülüğünün tutarı eklenmek suretiyle oluşacak toplam miktara oranla hesaplanır.



(Şirket sözleşmesi ile kar dağıtımına ilişkin farklı bir hesaplama yöntemi belirlenebilir. Madde 608/2 )



YEDEK AKÇE

Madde 12- Genel kanuni yedek akçe ödenmiş sermayenin %20 sine ulaşıncaya kadar ayrılır. Bu miktarın azalması halinde yeniden genel kanuni yedek akçe ayrılmaya devam olunur.

Genel kanuni yedek akçe ile bu sözleşme hükümlerine göre ayrılması gereken miktar net dönem karından ayrılmadıkça pay sahiplerine kar dağıtılamaz.

(Şirket sözleşmesi ile yıllık karın %5’inden fazla ve ödenmiş sermayenin %20’sini aşabilecek tutarda yedek akçe ayrılması belirlenebilir. Şirket sözleşmesi ile başka yedek akçe ayrılması da öngörülebilir ve bunların özgülenme amacıyla harcanma yolları ve şartları belirlenebilir. Madde 521)

KANUNİ HÜKÜMLER:

Madde 13- Bu ana sözleşmede bulunmayan hususlar hakkında Türk Ticaret Kanununun hükümleri uygulanır.

Kurucunun Adı ve Soyadı İmzası